Kızlar Sivrisi Faaliyet Raporu


KIZLAR SİVRİSİ TIRMANIŞI FAALİYET RAPORU


Etkinliğin Adı: Kızlar Sivrisi (3070 m) Tırmanışı
Etkinlik Yeri: Antalya - Elmalı / Bey Dağları
Etkinlik Tarihi: 29.11.2009 – 30.11.2009
Etkinliği Düzenleyen :
Yeşil patika Doğa aktiviteleri Grubu
Ekip Sayısı : 2 Tırmanan pençe

Hedef: Zirve (3070 m)
Kişisel Malzemeler: Gorotex Mont ve Pantolon, Polar, Gore-tex Bot, Tozluk, Eldiven, Balaklava, Eldiven vs.
Teknik Malzemeler: Kask, kazma, Krampon, 2 adetGps,
Kamp Malzemeleri : 5 mevsim Çadır, Ocak, Mat, Uyku Tulumu
Hava Durumu : 1.Gün Açık bulutlu 2.Gün Açık

Zirveye hareket saati : 04.30

Zirveye varış : 11.00

Toplam süre: molalar dahil 10 saat

Geçtiğimiz günlerde Tahtalı tırmanışından sonra Yarım kalan Kızlar sivrisi zirve faaliyetini gerçekleştirmek üzere, 29 Kasım Pazar günü öğleden sonra Tony ve ben Elmalı’ya hareket ettik.Akşam üzeri vardığımız Antalya Milli parklar Müdürlüğüne bağlı Elmalı ilçesi sedir araştırma şefliğinin kontrolündeki milli park görevlisinden gerekli bilgileri alıp tırmanışımızla ilgili bilgilendirmeyi yaptıktan sonra kapıdan geçip kamp alanına hareket ettik.Kampa kadar yaklaşık 8 km lik yol boyunca çevredeki sedir ve ardıç ormanlarını büyülenerek izledik.Önümüze çıkan levhada işaret edilen yöndeki 900 yıllık Şah Ardıç’a dönüş yolunda uğrama kararı vererek yolumuza devam ettik.Bir süre sonra katran gediği denilen noktaya geldiğimizde,Kızlar sivrisinin başı dumanlı muhteşem görüntüsüyle karşılaştık.Yöre insanının Dağa neden kızlar sivrisi(kız memesi) dediğini daha iyi anlıyorsunuz.Gedikten sonra betonla kapatılan petrol platformunu geçip,Akoba yaylasına vardık.Dağa en yakın noktadaki göçerler tarafından terk edilen taş barınakların yanındaki alana kampımızı kurduk.Gece tırmanışa başlayacağımız rotayı değerlendirdik ve hava karardıktan sonra taş barınak içerisinde ateş yakarak yumurtalı kavurma ve bi kaç diş sarımsaktan oluşan akşam yemeğimizi yedik. Gece saat 2.30 da kalkıp hazırlanarak saat dörtte zirveye hareket etmeye karar vererek çadırlarımıza geçip uyuduk.2.30 da uyanarak barınakta küçük bir ateş yakarak kahvaltımızı yaptık termosa sıcak su hazırladık,zirve çantalarımızı hazırlayıp son kontrolleri yaptıktan sonra daha önce karar verdiğimiz tek ardıcın olduğu tepeye doğru yürüyüşe başladık.Tek ardıçta verdiğimiz kısa bir moladan sonra boyuna kadar tırmandık.İkiz babalara geldiğimizde gün ağarmış gece boyunca süren çelik gibi ayazın etkisi yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı.Babalarda verdiğimiz kısa bir moladan sonra yoğunlaşan sert kar ve dik eğimli yamaç nedeniyle kazma ve krampon kullanmaya karar verdik.Koca çukurun sonuna geldiğimizde zirveye giden çar şakta kar olmadığını gördük, karın bittiği noktada kramponları çıkardık hava rüzgarsız ve açık, doğudan yükselen güneş ortalığı iyice ısıtmıştı.Üzerimizdeki fazla giysileri çıkartıp zirveye giden patikadan tırmanışa başladık.Zirve hattına ulaştığımızda Mezarların olduğu çukurda kar olduğunu gördük,mezarlara inmeden kılçıktan yürüyerek zirveye ulaştık.Zirve kutusunu açtığımızda defterin sırılsıklam olduğunu gördük .Antalya’dan sevgili Ömer Faruk Gülşen’i arayarak defteri ne yapacağımızı sorduk ,kendisine ulaştırmak üzere defteri yanımıza aldık.Havanın açık olması nedeniyle zirvede bir saat kadar oyalanıp çevredeki muhteşem manzaranın tadını çıkardık.Daha sonra yapacağımız tırmanış için doğu sırt hattında bir müddet gidip keşif yaptıktan sonra mezarların olduğu çukuru geçip geldiğimiz patikaya geldik ve daha dik ama daha kısa olan çar şaktan aşağıya indik.Koca çukurun başlangıcında kramponları takarak ikiz babalara kadar geldik,eğimin fazla ve karın sert olması nedeniyle neredeyse tek ardıca kadar olan mesafenin yarısına kadar dikkatli bir şekilde kazma krampon kullanarak indik.Tek ardıca vardıktan süratli hareket edip hızla kamp yerine ulaştık.Tony’nin acele edip bir an önce yola çıkalım diye sızlanması nedeniyle kamp yerini apar topar toplayıp soluk bile almadan yola çıktık.Tabii bu nedenle dönüş yolunda uğramayı planladığımız 900 yıllık şah ardıca uğramadık ve yol boyunca hayalini kurduğumuz Sosyete hamsi konservesini de yiyemedik kapıdaki görevliye teşekkür edip Fethiye’ye doğru hareket ettik (Tony bunu Yazdım bir kenara.)Sevgili Seyran Pençe bu faaliyette birlikte olmadığın,olamadığın ve beni yalnız bıraktığın için Gerçekten üzgünüm bi daha olmasın.En kısa sürede yeni zirvelerde buluşmak dileğiyle.

Naim